Artan evsiz sayısı ve Dünya Konut Günü

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Devrim Yücel Besim, “Dünya Konut Günü” kapsamında, Covid-19 salgını nedeniyle yaşanan belirsiz süreçte mimarinin temel eylemlerinin güçleştiğini bildirdi. ‘Planlamak’, ‘tasarlamak’ ve ‘inşa etmenin’ giderek zorlaşmasıyla birlikte ne koşullarda olursa olsun ‘evimizin olabilmesinin’ değerini bu salgınla kavradığımızı hatırlatan Besim, Ayrıca “Evde kalarak kendimizi, ailemizi, toplumumuzu korumayı seçerken, evlerimizin basit bir ‘konut’ olmadığını da gördük” ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Besim, tüm dünyada yaşanan Covid-19 salgınının her şeyin önüne geçmiş gibi göründüğünü aktararak, 2017 OECD raporlarına göre “22 gelişmiş ülkede halen 2 milyonu aşan evsiz olduğu” ve 7 milyara ulaşan dünya nüfusuyla bunun arttığı gerçeğinin unutulmaması gerektiğini de anımsattı.

Özellikle son yıllarda yaşanan daha çok yoksul ve savunmasız nüfusu etkileyen doğal felaket ve acı sonuçların gittikçe arttığına dikkat çeken Besim, çoğu zaman bu kesimin kalabalıklaşan kentlerde temiz su ve hava olanaklarına bile sahip olmadıklarını da sözlerine ekledi.

‘Yeterli ve sağlıklı’ barınma hakkı
Ülkede konut konusunda niceliksel bir sorun olmadığını dile getiren Besim, bununla birlikte kaliteli yaşam konusunda sorunlar gözlemlendiğine dikkat çekti.

Besim açıklamalarında, mimarideki olumlu gelişmelerle birlikte çevreye karşı duyarlı bir yapılaşma bulunmadığını ifade ederek, “Kontrolsüz yapılaşmanın sonucunda son beş yıldır günlük yaşamımızda gözle görülür olumsuzluklar var. Bu yapıların çoğunluğunu çok katlı apartman türü konutlar oluşturuyor” dedi.

Kendilerinin mimarlık eğitiminde rol alanlar olarak, BM tarafından 1985’de tüm insanlara eşit olarak ‘yeterli ve sağlıklı’ barınma hakkı düşüncesiyle ortaya çıkan Dünya Konut Günü’nde insan yerleşimlerini daha iyi bir hale getirmenin acil bir sorun olduğunu yeniden dile getirdiklerini belirtti. Son olarak ülkemizde gelişen yapısal çevreyle ilişkili sorunlardan kaynaklı kaygılarımızı dile getirirken “tüm dünya insanlarının sadece barınmalarını değil; sağlıklı, güvenli ve güzel evlerde ve çevrelerde yaşamalarını diliyoruz” dedi.