Aşı konusundaki bilgi kirliliği halk sağlığını tehlikeye atıyor
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ender Volkan Çınar, COVID-19 aşıları ile ilgili birçok yanıltıcı ve bazen de korkutucu bilgi kirliliği yaşandığına dikkat çekerek, “Bu gibi yanlış bilgilendirmeler ne yazık ki halk sağlığını tehlikeye atacak kapasitededir” ifadesini kullandı.
Çin’in Sinovac firmasının ürettiği aşının zayıflatılmış virüs içerdiğini kaydeden Çınar, söz konusu aşı üretim metodunun piyasada kullanılan birçok aşıda mevcut olduğunu dile getirdi.
Yrd. Doç. Dr. Çınar, şu andaki esas bilgi kirliliğinin Pfizer/BioNtech ve Moderna firmalarının üretmiş olduğu mRNA bazlı aşılarla ilgili olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “mRNA molekülü çok hassas bir molekül olduğu için soğuk ortamda tutulması gerekir. Bu molekül hücrelerimize girer ve bağışıklık sisteminin virüs proteinlerini tanıması için, virüse ait proteinin kodlanmasını sağlar. mRNA hücre çekirdeğine girmez ve kişinin kendi DNA’sı ile herhangi bir etkileşim yapamaz. Yani bu aşılar genlerimizi değiştirebilir tarzı yaklaşımlar bilimsel gerçeği yansıtmaz.”
Bu aşıların etkinliğinin yaklaşık % 95 oranında olduğuna dikkat çeken Çınar, COVID-19 hastalığına karşı korumasının çok yüksek olduğunu belirtti.
“Aşı hastalığı engelliyor”
Yrd. Doç. Dr. Çınar, korunma için birkaç hafta ara ile iki doz aşı yapılması gerektiği bilgisini vererek, “Aşının hastalığı engellediğini biliyoruz ama henüz bilmediğimiz konular arasında ise aşı olanların virüs kaptığı takdirde başkalarına bu virüsü yayıp yaymayacağı bilgisidir” şeklinde konuştu.
Bu durumda, aşı olanların bile özellikle aşı yapmamış kişilerle buluştuğu zaman maske ve mesafe kuralına uymasının tercih edildiğini aktaran Çınar, ikinci bilinmeyenin ise aşının koruyuculuğunun ne kadar süreceği konusunda olduğunu kaydetti. Çınar, “Bu durum birkaç ay da, bir yıl da, bir ömür boyu da olabilir. Bunu yapılan çalışmalarla göreceğiz. Tüm halkımızın aşı olmaya özen göstereceğini umuyorum” dedi.