Asperger sendromu, bireylerin mutlu ve üretken bir yaşam sürmelerine engel değil
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Başak Bağlama, Asperger sendromunun önceleri tek başına bir sendrom olarak tanımlandığını, ancak günümüzde otizm spektrum bozuklukları grubuna dahil edilmiş gelişimsel bir bozukluk olduğunu kaydetti.
Asperger sendromunun diğer otizm spektrum bozukluğu türlerinden farklı olduğuna dikkat çeken Bağlama, en önemli farkının ise dil gelişimi, bilişsel gelişim ve yaşa uygun öz bakım becerilerinin gelişiminde belirgin bir gecikme olmaması durumu olduğunu belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Bağlama, 2007 yılında Hans Asperger'in doğum gününün anısına 18 Şubat’ın “Uluslararası Asperger Sendromu Günü” ilan edildiğini anımsatarak, Asperger Günü’nün otizm spektrum bağlamında Asperger sendromunun önemini ve bu durumla yaşayan bireyler üzerindeki etkisini vurgulamanın amaçlandığını söyledi.
Uluslararası Asperger Sendromu Günü’nün bu sendroma sahip bireylerin topluma yaptıkları önemli katkıları öğrenmek için bir fırsat olduğuna da işaret eden Bağlama, Asperger sendromunun bireylerin mutlu ve üretken bir yaşam sürmelerine engel olmadığını ifade etti.
Asperger sendromlu bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması, ihtiyaçlarına uygun tıbbi, eğitsel ve psikososyal hizmetlere erişimlerinin sağlanması konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Bağlama, toplumun bu yönde duyarlılığı ve farkındalığının oluşmasının en önemli adımlardan biri olması gerektiğinin altını çizdi. Bu bireylerin hayatlarını mutlu bir şekilde sürdürebileceklerini de vurgulayan Bağlama, “18 Şubat, Asperger sendromu ve yaşamları süresince birçok zorluğun üstesinden gelen bu sendroma sahip bireyler hakkında farkındalığın yaygınlaşmasını destekleme günü olarak kabul ediliyor” diyerek sözlerini noktaladı.