Covid-19 sürecinde psikolojik sağlık önemli
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Manolya Çalışır, bugüne kadar 171 milyondan fazla insanın koronavirüs hastalığı tanısı aldığını ve 3,5 milyondan fazla kişinin ise hayatını kaybettiğini belirterek, COVID-19 salgınının tıbbi, ekonomik ve sosyal zorluklarının yanı sıra pandemi nedeniyle oluşan psikolojik sağlığa yönelik ihtiyaçların da yadsınamaz olduğunu kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Çalışır, salgına ilk müdahalelerin başlarda viroloji, epidemiyoloji ve moleküler biyoloji gibi hastane kaynaklarının temini ve korunmasına yönelik alanlarda ortaya çıktığını hatırlatarak, bunlarla birlikte COVID-19’a bağlı olarak oluşan psikolojik sağlık ihtiyaçlarının da gözetilmesinin önemine işaret etti.
Bulaş nedeniyle beliren fiziksel risklerin yanı sıra salgının belirsizlik, sosyal izolasyon, finansal kayıplar, gündelik yaşamın sekteye uğraması, yakınların kaybı ve hatta kaybın karşısında yas tutma biçimlerinin dahi farklılaştığını belirten Çalışır, “Tüm bunlar toplum üzerindeki psikolojik stresi önemli ölçüde artırmıştır” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Çalışır, çocukluktan ileri yetişkinliğe kadar olan gelişimsel süreçte farklı yaş gruplarının salgından farklı biçimlerde etkilendiğini aktararak, “Klinik psikoloji gibi bilim dalları uygulayıcılarının, artan mental sağlık yükünü karşılamak için yenilikçi yaklaşımlar tasarlamaları kritik bir öneme sahiptir” dedi.
Bu bağlamda stres yönetimi, kaygı bozuklukları, depresyon, madde kötüye kullanımı, travmatik stres belirtileri, intihar eğilimi gibi alanlarda klinik psikolojide geleneksel olarak uygulanan klasik yöntemlerin dışına çıkılması gerektiğine işaret eden Çalışır, tele-sağlık gibi çevirim içi hizmetlerin yaygınlaştırılması ya da toplumsal psikolojik sağlığı korumaya ve geliştirmeye yönelik tarama-önleme çalışmalarının tasarlanması gerektiğini dile getirdi.