İletişim

İletişimde dikkat edilmesi gereken unsurlar

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağla Gür günümüzün en önemli sorunlarından olan iletişimsizlik ve karşısındakini dinlememe konusunda konuşarak, “İnsanlar kendilerine saygı duyulduğunu ve değer verildiğini hissettikleri zaman dinlerler” ifadesini kullandı.

Konuşulduğu zaman çevredekilerin birbirini işittiğini ancak işitmenin karşıdaki kişiyi dinlemek anlamına gelmediğini söyleyen Gür, “Çoğu kez mesajımız çocuklarımıza ve eşimize ulaşmaz, biz de hayal kırıklığı yaşarız. Çünkü insanlar kendilerine saygı duyulduğunu, değer verildiğini hissettikleri zaman dinlerler. Aksi durumlarda gerginleşirler” dedi. 

Prof. Dr. Gür, insanların söylenen kelimelerden çok karşıdakine kendini nasıl hissettirdiğimiz ya da nasıl bir enerji yaydığımız ile daha çok önemsediklerini belirterek, “Gülümsemek, günaydın demek gibi başlangıçlar hem bize hem de sevdiklerimize pozitif enerji veren davranışlardır” şeklinde konuştu. 

Anlaşmazlık ya da fikir ayrılığı gibi konularda karşıdaki kişiyi suçlamanın ve kendini savunmanın yapıcı bir yaklaşım olmadığı hatırlatmasında da bulunan Gür, savunmacı ve suçlayıcı yaklaşımlarla iletişim kurmaya çalışmanın iletilmek istenen mesajların ulaşmasında etkili olmayacağını ve yapıcı bir yaklaşımın her zaman daha verimli olacağını aktardı.    

Prof. Dr. Gür, bireylerin karşıdaki kişiyi anlamalarının yeterli olmayacağına da dikkat çekerek, “Önemli olanın karşıdaki kişiyi anladığımızı onlara hissettirmektir “dedi. 
İletişim sürecinde iyi bir dinleyici olabilmek için sadece sözlere değil, davranışlara da önem vermemiz gerektiğini işaret eden Gür, “Elimizi kişinin omuzuna koymak, fiziksel olarak sarılmak gibi davranışlar iletişimi olumlu yönde etkiler” ifadesini kullandı. 

Gür, özellikle çocuklarla kurulan iletişimlerde gereksiz övgülerden kaçınılması gerektiğini de belirterek, “İçi boş, özgüven aşılayacak mesajlardan uzak durmak önemlidir. Çocuğun çaba göstererek emeğinin meyvelerini toplamasına fırsat tanımak gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Kişilerin iletişim süreçlerinde kendilerini sorgulamalarının da önemli olduğunu aktaran Gür, “Üzerinde kontrol sahibi olmadığınız durumu gerçekçi olarak değerlendirin ve neyi kabul etmediğinizi anlamaya çalışın. Değiştiremediğiniz her neyse gerçekçi bir bakış açısıyla kabul edin” önerisinde bulundu. 

Prof. Dr. Gür, özellikle çocuklarla iletişim sürecimizde her zaman yapıcı olmamız gerektiğini vurgulayarak, “Bazen erik ağacından kayısı bekleriz ama ağacımızın erik ağacı olduğunu kabul eder, buna göre yapıcı çözümler üretirsek, kayısımız olmaz ama kaliteli erikler elde ederiz” dedi.