Prof. Dr. İbrahim Baktır sulak alanların önemine dikkat çekti
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Baktır, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü kapsamında konuşarak, “Sulak alanların bulunmadığı ülkeler kimsesiz çocuğa benzer. Son yüz yılda kurutulan sulak alanların ne denli olumsuzluklara neden olduğu çok çarpıcı örneklerle gözlemlenebilir” ifadesini kullandı.
Sulak alan kavramının Ramsar/İran (1971) Sözleşmesi’ne göre doğal veya yapay, derinliği altı metreyi geçmeyen göletler, bataklıklar, lagünler, deltalar, sazlıklar ve benzeri yerler olarak kabul edildiğini aktaran Baktır, sulak alanların flora ve fauna açılarından yeryüzünün en zengin ve karmaşık ekosistemine sahip yerler olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Baktır, sulak alanlarının sularının akışkan, durağan, tatlı veya acı olabileceğini anımsatarak, “Suyun tadı ne şekilde olursa olsun her birinin kendine özgü ekosistemi vardır” dedi. Sulak alanların doğanın sigortası olduklarını söyleyen Baktır, “Sulak alanlara kesinlikle müdahale edilmemelidir. Kurutulan sulak alanların büyük olumsuzlukları vardır” dedi.
Dekan Baktır, Antalya-Elmalı’da yer alan mevsimsel Avlan Gölü’nün kurutulduğu bilgisini vererek, şöyle devam etti: “1970’li yılların sonunda tarım arazisi elde etmek amacıyla kurutulan Avlan Gölü ve çevresinde tam anlamıyla çevre felaketi yaşanmıştır. Yaklaşık on bin kişi Elmalı ve Korkuteli ilçelerinden Antalya’ya göçmek zorunda kaldı. Elma ağırlıklı meyve bahçelerinin tamamı kurudu. Dünyanın en meşhur sedir ormanları yok olmaya başladı.”
Uzun uğraşlar sonucunda Avlan Gölü’nün yeniden oluştuğuna dikkat çeken Baktır, “Bu olaydan büyük dersler alındı ve doğal yapı yeniden eski haline dönüşmeye başladı” dedi.
KKTC’de 34 sulak alan bulunuyor
Prof. Dr. Baktır, KKTC’de büyük çoğunluğu gölet olan irili ufaklı 34 sulak alan bulunduğunu belirterek, Bafra Lagünü, Köprülü-Çanakkale ve Sınırüstü göletlerinin önemli sulak alanları olduklarını kaydetti.
Sonbaharda çamurları kalsa dahi sulak alanların korunmaları gerektiğine vurgu yapan Baktır, “Havaya saldıkları nem ekosistemler açısından son derece önemlidir” şeklinde konuştu.