Ülkede böbrek nakli bekleyen 130 civarında hasta bulunuyor
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sağlık Bilimleri Meslek Yüksek Okulu, Diyaliz Programı Sorumlusu Dr. İpek Nurdan Dikmen 3-9 Kasım Organ ve Doku Nakli Haftası kapsamında konuşarak, ülkede bugün itibarı ile böbrek nakli bekleyen 130 civarında hasta bulunduğunu belirtti.
Organ naklinin bir organın verici vücuttan çıkarılması ve sonrasında hasarlı veya eksik bir organın yerini almak üzere bir alıcı vücuda yerleştirildiği operasyon olduğunu aktaran Dikmen, nakledilecek organların canlı vücutlardan veya kadavralardan alınabileceğini belirtti.
Dr. Dikmen, bağışta bulunacak olan bireyin yazılı olarak bunu bildirmesi gerektiğini açıklayarak, “Bağışçının sağlığında vücudunun tamamını veya belirli dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyet ile belirtmesi önem arz ediyor” dedi.
Günümüzde başarılı bir şekilde organ nakli yapıldığına dikkat çeken Dikmen, nakledilebilen organlar arasında kalp, böbrek, karaciğer, akciğer, pankreas, bağırsak, timus ve uterusun bulunduğunu söyledi. .
Dr. Dikmen, küresel olarak tıbbi verilerin incelenmesi durumunda en yaygın nakledilen organların böbrekler olduğu belirterek, böbrekleri ise karaciğer ve kalbin takip ettiğini dile getirdi.
KKTC de ilk canlı böbrek naklinin Temmuz 2015’te yapıldığını aktaran Dikmen, “Şu ana dek KKTC’de 48 böbrek ve 3 adet kalp nakli yapılmıştır” bilgisini paylaştı.
Dr. Dikmen hemen herkesin organ bağışında bulunabileceğinin altını çizerek, “Bu sayede bir ya da birçok hayat kurtarılabilir” dedi.
KKTC’de bugüne kadar 500 kişi üzerinde bağışçı bulunduğunu da belirten Dikmen, böbrek nakillerinin KKTC’de % 62’sinin kadavradan yapıldığı bilgisini de paylaştı.
Dr. Dikmen Covid-19 salgını nedeniyle organ nakli bekleyen hastaların birçoğunun Covid-19'a yakalandığını da belirterek, “Birçoğu hayatını kaybetti. Kronik organ yetmezliği olan hastaların bağışıklık sistemleri düşüktür ve hastalıkla mücadele edemezler” ifadesini kullandı.
Organ naklinde temel felsefenin canlı vericileri riske etmeden, ölen insanların organlarıyla hastaları yaşama tutundurmak olduğunu söyleyen Dikmen, “Bunun yetersiz olması durumunda kişi yakınına da organını bağışlayabilir” şeklinde konuştu.
Dr. Dikmen nakil bekleyen hastalar için daha çok gönüllüye ihtiyaç duyulduğu bilgisini de paylaşarak, bu sayede organ bağışının daha iyi bir noktaya geleceğine inanç belirtti.