Ülkedeki binaların depreme dayanıklılıkları araştırılmalı
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mohammed Karimi 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında konuşarak, Kıbrıs’ın sismik yönden hareketli bir bölgede yer aldığını ve bütün adanın depremden etkilenebilecek bir konumda bulunduğuna dikkat çekti.
Kıbrıs'ın depremler yönünden en aktif kesiminin daha çok Baf’tan Limasol’a ve Larnaka’dan Mağusa’ya uzanan kıyı şeridi olduğunun altını çizen Karimi, geçmişten günümüze kadar olan zaman diliminde Kıbrıs’ın çeşitli bölgelerinde gerçekleşmiş olan depremlerin can ve mal kaybı yanı sıra bir dizi hasara sebep olduklarını da açıkladı.
Yrd. Doç. Dr. Karimi, birçok deprem çeşidi bulunduğunu ancak ülkemizdeki depremlerin çok büyük bir bölümünün ‘Tektonik depremlerden’ oluştuğunu aktararak, “Bu depremler; yer kabuğunun içinde meydana gelen kırılmalar nedeniyle, aniden ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsmasından kaynaklanır” dedi.
Depremlerin çoğunluğunun genellikle bir seri halinde meydana geldiğini, konum ve zamanlama açısından birbirine bağlı olduğunu belirten Karimi, küçük titreşimlerin çoğunun deprem kümesinde neredeyse hiç zarar vermediğini ancak depremlerin öngörülebilir bir şekilde tekrarlanabileceğine dair ihtimalleri de bulunduğunu kaydetti.
Karimi, depremlerin dünya tarihinde pek çok insanın hayatını kaybettiği felaketler arasında yer aldığına dikkat çekerek, bu yüzden gerekli önlemlerin alınmasının önem arz ettiğini dile getirdi.
İnsanların yaşamları boyunca yapmış oldukları birçok ihmal bulunduğunu da aktaran Karimi, “İhmalleri ortadan kaldırmaya başlamak için, oturduğunuz binanın depreme dayanıklılığını araştırmakla başlamalısınız” hatırlatmasında bulundu.
Karimi, inşaat sektöründe bina yapan kişiler ile denetim yapan kurum ve kuruluşlara önemli görevler düştüğünü belirterek, “Binanın yapımında yer seçimi, zemin etüdü, proje ve inşaat safhaları titizlikle yapılmalı, çıkarılan ilgili kanun, yönetmelik ve diğer kuralları güncel takip etmeli ve işleyişte titizlikle bu kurallara uyulmalıdır” dedi.
Bu konuda bilgi, beceri ve teknik donanım açısından her geçen gün kendisini yenileyen kurumların varlığının önem taşıdığını söyleyen Karimi, “Alınacak hayati önlemlerin başında, vatandaşların oturduğu binanın depreme dirençli olup olmadığının araştırılması geliyor. Testler sonucunda, binanın depreme dayanıksız olduğu anlaşılırsa bir an önce binalarını depreme karşı güçlendirmeli ya da yenilemeliler” açıklamasında bulundu.