Sürdürülebilir Dünyada Atık Su Geri Kazanım Sistemlerinin Önemi Büyük
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Programı öğretim üyesi Prof. Dr. Rana Kıdak tüm insanlığın ortak değeri olan temiz içme ve kullanma suyuna erişimin temel bir insan hakkı olduğunu anımsatarak, “Dünyada susuz bir hayat mümkün değildir. İçme ve kullanma suyunun sürekli ve güvenli bir biçimde temin edilmesi yanı sıra su kaynaklarının korunması günümüzde büyük öneme sahip” ifadesini kullandı.
Dünyada insanların kullanabileceği göl, ırmak, dere vb. gibi tatlı su kaynaklarının % 0,3 olduğunu belirten Kıdak, “Dünya Sağlık Örgütü, insanların temel kullanım ve temizlik ihtiyacı için günde yaklaşık 22 litre suya ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Bazı bölgelerinde bu miktar kat kat aşılırken, bazı bölgelerde ise içmek için dahi temiz suya ulaşmak mümkün olmuyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kıdak, tüm dünyada her geçen yıl artarak büyüyen bir temiz su sorunu yaşandığını belirterek, bu soruna dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla 22 Mart tarihinin Dünya Su Günü olarak ilan edildiğini anımsattı.
Tüm ülkelerin bu sorunun giderilmesine yönelik su politikalarını hayata geçirmelerinin önemine işaret eden Kıdak, ayrıca bireylerin de gelecek nesillere yönelik sorumlulukları olduğu hatırlatmasında bulundu.
Prof. Dr. Kıdak, yeryüzündeki suların birbiriyle bağlantılı olması nedeniyle herhangi bir bölgedeki kirliliğin ekosistemdeki etkileşim aracılığıyla başka bir bölgeye de taşındığını belirterek, “Bu nedenle kullanıldıktan sonra atıksu adını alan su, içme ve kullanma sularını kirletmeyecek biçimde çevreden uzaklaştırılmalı ve en uygun teknolojilerle arıtılarak su döngüsüne geri kazandırılmalıdır” dedi.
UKÜ Çevre Araştırmaları Merkezi olarak çevre alanlarındaki bilimsel araştırmaların sonuçlarının ülke ve insanlık yararına kullanılmak üzere teknolojiye aktarılması için çalışmalar yapmakta olduklarını belirten Kıdak, bu amaçla kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağladıklarını ve ayrıca çevre sorunları konusunda danışmanlık hizmetleri verdiklerini belirtti.
Ayrıca, Çevre Mühendisliği Programı olarak sağladıkları eğitim kapsamında ülkelerdeki su politikalarının belirlenmesi ve bu politikaların hayata geçirilmesi konusunda öğrencileri yetiştirdiklerini kaydeden Kıdak, ihtiyaç duyulması halinde de UKÜ Çevre Mühendisliği Fakültesi ve Çevre Araştırma Merkezi’nin ülkedeki su politikalarının hayata geçirilmesinde gereken desteği verebileceklerini dile getirdi.